20 Haziran 2016 Pazartesi

TARİHSEL ZAMAN, DEĞİŞİM VE SÜREKLİLİK (Ahmet ŞİMŞEK)

Geçmiş zamanı biçimlendirmek için başvurulan yıllar ve geçmiş zamanda gerçekleşmiş olgularla ilgilenen disiplin olmak üzere tarih bilimi iki anlamda kullanılır. Tarihin ana konusu insan ve geçmişte yaşanılan olaylar kişiler ve konular bütünüdür. Fakat tarih denilince akla sadece geçmiş gelmemelidir. Tarihin aslı gerçekte gerçekleşmiş olan şeylerle ilgilenir. Aslında tarih geçmişte yaşamaz, geçmişte olan olayları ve kişileri konu alır. Yani tarihçiler tam olarak geçmişle ilgilenmez. Geçmişte yaşanan olayları, kişilerin yaşamını, toplumların bıraktığı kültür izlerini ve bun kavramlarda meydana gelen değişimleri inceler. Aslına bakıldığında tarihçiler sadece geçmişte değil bugünde de yaşarlar. Tarih ve zaman kavramları bir bütün olarak bakılmalıdır. Geçmişte yaşanan her olay tarihin konusu sayılamaz. Yani her olay tarihsel değildir. Geçmişte ve günümüzde toplumları derinden etkileyen ve iz bırakan olayların açıklanmasında kullanılan bir zaman öğesidir. Tarihsel çalışma yaparken anlayışlar ve olaylardaki değişmeler izlenir ve geçmişte yaşanan olayların sınıflandırılması, birbiriyle anlamsal bütünlüğün sağlanması dönemler ve çağlar arası karşılaştırma yaparak doğru sonuçlar elde edilmesi için önemli bir yere sahiptir. Tarih düşüncesi ortaya çıktığı ilk dönemden günümüze kadar farklı alanlara sahip olmuş ve değişmiştir. Tarih değiştiriği gibi geniş ve tarihsel zamana yüklene anlamda zamanla değişmiştir. Tarih her ne kadar kesintisiz gibi gözükse de günümüze gelene kadar bazı veriler kaybolmuş ve dolayısıyla kesintiye uğramıştır. Çünkü bunun başlıca sebebi zaman kavramının soyut oluşudur. Tarih günümüze gelene kadar birçok iniş ve çıkış yaşamıştır. Özet olarak tarih bilimi insanların geçmişteki önemli olayları ve kişileri toplulukları inceleyen zaman kavramıyla bir bütün olan bilim dalıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder