20 Haziran 2016 Pazartesi

Şehir Tarihi ( Prof. Dr. Ahmet KANKAL)

İnsanoğlunun bu dünyadaki mükemmelleşme ve medenileşme serüvenini bize yansıtan, şehir ve şehir tarihine, mekân ve bu mekan da olan tarihe Şehir Tarihi diyebiliriz. Coğrafya sınırlarını, iklimi, yönetim birimlerini, mahalleleri, mimari yapıları, sanat eserlerini ve sosyal organizasyonları ele alır. Şehir tarihi insanların iç dünyasını, umutlarını ve korkularını medenileşme yolunda attığı adımları, taşını toprağını parklarını ve yollarını çeşmelerini köprülerini, dini ve sosyal yapılarını yani şehrin bulunduğu her alanı inceler. Yalnız şehir tarihi sadece insanları değil bitkileri ve hayvanlarla oluşan süreci de ele alır. Sadece şehrin sınırlarını ve içinde bulunduğu zamanı ele alacak olursak hata etmiş oluruz. Bir şehri ele alırken dağlarını sularını yaylalarını et süt gibi temel ihtiyaçlarını elde edebilmek için göç eden toplumları köylüleri çiftçileri ve şehirlileri de ele alarak incelemek doğru olacaktır. Sonuç olarak şehir, iç mekanı ya da bu mekanların sunduğu imkanları burada yaşayan yönetici ve memur kesimini veya diğer insanlarla ele almak doğru olmaz. Mekân-imkan-insan üçlemesi olarak ele alınırsa doğru olacaktır. Bu alanın kaynakları olarak, şehrin coğrafyası, topografyası, iklim özellikleri, yol bağlantıları, arkeolojik materyalleri, mimari eserleri, resmi belgeleri ve arşiv kaynaklarını, tapu, mezarlar, mezar taşları, nüfus, vergi kayıtları, türbeler, tekkeler zaviyeler, doğum ölüm kayıtları gibi belgeler örnek olarak gösterilebilir. Bu alana öncülük eden birçok isim vardır. Fakat bu alanda ustalaşan bazı isimler vardır. Örneğin: Farabi, İsmet Miroğlu, Ahmet Yüksel Özemre, Turgut Cansever, Hamavi, Evliya Çelebi, Max Weber, Doğan Kuban, Zeki Arıkan, Besim Dargot ve Özer Ergenç gibi isimler. Bu alanda çalışmak için öncelikle şehrin yeri ve önemini iyi bilmek gerekir. Bedevi ve medeni kavimlerin yaptıkları hareketlerden haberdar olmak gerekir. Din felsefesi, dinler tarihi, sanat tarihi gibi alanlarda tecrübesi olması gerekir. O şehre ait dilin belgelerini okuyabilmesi gerekir. Şehir tarihi diğer dallardan farklı olarak uzun ve zahmetlidir. Görsel, yazılı, çizili ve işitsel öğelerin bilinmesi gerekmektedir. Bu alanda çalışmak için iyi bir gözlemci, iyi bir dinleyici olmak gerekir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder