20 Haziran 2016 Pazartesi

Sosyal Tarih

Tarih ve sosyoloji aslına bakıldığında iki zıt alanlardır. Bazen örtüşseler de genelde zıt düşmektedirler. Tarih toplumların zamanla uğradıkları farklılıkları veya değişimleri incelemektedir. Sosyoloji ise sosyal yapılar üzerine genellemeleri vurgulayan bilim dalıdır. Yani ikisi arasında farklılıklar vardır. Değişimin olmadığı yerde zaman kavramının da bir anlamı olmaz. Yani bugünün dünden farkı yoksa zaman kavramının bir anlamı yoktur. Durum böyle olunca tarih bilimine gerek kalmıyor. Sosyoloji yapısaldır tarihi ise dönüşümdür. Önce tarih profesyonelleşmiştir daha sonra ise sosyoloji profesyonelleşmiştir. Tarhi bilimi özgünlüğü farklılığı diğer toplumlarla karşılaştırmak zorundadır. Sosyolojide ise toplumun ortak özellikleri karşılaştırmalıdır. Sosyologlar tarihçileri yöntemsiz analiz yeteneği olmayan kişiler olarak görmektedir. Sosyologlar sayılardan oluşan tabloları kullanırken tarihçiler ise kelimeleri kullanmaktadır. Sosyologlar istisnalara göz yumarken tarihçiler detaylara girerek istisnalara izin vermiyorlar. 18. Yüzyılda tarihçiler ile sosyologlar arasında istisnalar yokken günümüzde karşıtlık söz konusudur. Tarih felsefesi tarihi metafizik, teolojik ve bilimsel olarak üçer ayırır. Sosyal tarih sosyoloji için olmazsa olmaz zorunludur. Sosyoloji tarihle bağının henüz koparmamış ve sosyal tarihle sosyoloji halen iç içedir. Tarihçiler belgelerin güvenirliğini doğruluğunu sınarken sosyoloji profesyonellikten uzaktır. 19. Yüzyılda tarihçiler sosyolojiyi bilimsel bulmadıkları için reddediyorlar. Sosyologlar tarihçiler hakkında pek olumlu düşünmese de onları ciddiye almaktadır. Tarihçiler sosyoloji bilimi için yeterli bir bilgi toplamamaktadır. Sosyoloji üzerine çalışanlar kendi verilerini toplamak zorundadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder